CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de yarın yapılacak kapalı oturuma ait, “Bildiklerinizi bize anlatın. Havanda su dövüp, ‘Tehlike var, olabilir’ deyip, bu Meclis kürsüsünden Cumhurbaşkanı ağzıyla söylenen lafın altını tane tane doldurmazlarsa evet, oturum kapalı, söyleneni söyleyemem fakat söylenmeyeni ifşa ederim. Kimse bizi İsrail tehdidiyle korkutup, televizyonlarda savaş konuşturup, yoksulluğu, emekliyi, taban ücretliyi, depremzedeyi, çiftçiyi, emekçiyi konuşmamamızı beklemesin.” dedi.
Özel, Arsuz Belediyesini ziyaret ederek Belediye Başkanı Sami Üstün ile basına kapalı görüştü.
Ardından İskenderun ilçesinde doktor Yılmaz Şahutoğlu tarafından, 6 Şubat 2023’teki zelzelelerde kaybettiği eşi ve 2 çocuğu ismine yaptırılan Zeynep Deniz Cavide Şahutoğlu Ortaokuluna ziyarette bulunan Özel, öğrenci ve öğretmenlerle sohbet etti.
Daha sonra CHP İskenderun İlçe Başkanlığına ziyaret gerçekleştiren Özel, bina önünde düzenlenen “halk buluşması”na katıldı.
Özel, konuşmasında 31 Mart’ta düzenlenen Mahalli Yönetimler Genel Seçimleri’ne ait Hatay özelinde özeleştiri yaparak seçmende kusur bulmadıklarını, kusurun tamamının kendilerine ilişkin olduğunu söyledi.
Geçen yıl 6 Şubat’taki sarsıntılardan sonraki süreçte verilen kelamların tutulmadığını savunan Özel, rezerv alan konusuna ait tenkitlerde bulundu.
Özel, Hatay ve Türkiye’nin kıymetli bir probleminin da sığınmacılar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Türkiye, bakın altını çizerek söylüyorum, dünyanın en çok sığınmacı barındıran ülkesi ve açık orta önde. Bizden sonrakilerin hepsini toplasan, bizim kadar yok. Tayyip Bey, (eski Almanya Başbakanı Angela) Merkel ile bir mutabakat yaptı, 6 milyar doları, avroyu aldı, Türkiye’yi açık açık sığınmacı kampına çevirdi. Avrupalıların hepsinin yüzüne söylüyorum: ‘6 milyar para verip bizi 4,5-5 milyon sığınmacıyla burun buruna getirdiniz’. Bu sorunu daima birlikte çözmeliyiz. Biz bunu yapmazsak bu ne Türkiye’ye hayırdır ne Avrupa’ya hayırdır. Artık büyük bir fırsat var. Yıllarca ‘Esad ile görüş.’ dedim. ‘Esad ile görüşmem, katil o.’ dedi. Ben randevu istedim, ‘Gidiyorum, ben çözeceğim.’ dedim. ‘Ben de gideceğim.’ dedi. Haber yolladı Putin’le Esad’a, ‘Önce benle görüşsün, muhalefet ile görüşürse mutabakat olmaz.’ dedi. Artık git diye bekliyoruz, gitmiyor. Kardeşim bir an evvel git, bu sorunu konuş. Bak, Esad genel af ilan etti. Buradaki herkes giderse cezaya tabi olmayacak. Bu fırsat bugün kaçarsa bir daha olmayacak.”
Özel, “Buradan uyarıyorum. Gidelim, ben farklı gideyim, sen farklı git. Birlikte gerekiyorsa gidelim. Türkiye’deki başka siyasi partilerin de temsilcileriyle, başkanlarıyla gidelim. Bu ulusal sıkıntıyı sen başımıza açtın lakin daima birlikte çözelim. Kâfi ki bu sığınmacı sıkıntısını bir an evvel bitirelim. Bu çağrımı tekrarlıyorum.” sözlerini kullandı.
“Türkiye, İsrail’den çok güçlü bir devlettir”
Partilerinin daveti üzerine TBMM’de yarın kapalı oturum yapılacağını lisana getiren Özel, “Ülkenin Cumhurbaşkanı, hepimizin gözünün içine baka baka Meclisin kürsüsünden dedi ki ‘İsrail’in bir sonraki maksadı biziz’. Bu, olacak iş değil. Bir, Türkiye İsrail’den çok güçlü bir devlettir. İki, Türkiye İsrail’e karşı dünyadaki üye olduğu bütün yapılar tarafından korunmak, sahip çıkılmak zorundadır, başta NATO olmak üzere.” halinde konuştu.
“Ayrıca bu memleket o denli (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun, kendi halkının bile yaka silktiği birinin tehdidine yanıt vermeyecek, ondan korkacak durumda değildir. Bunu herkes bilir fakat Cumhurbaşkanı diyor ki ‘Bir sonraki maksadı biziz’.” tabirlerini kullanan Özel, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ona ne Netanyahu cüret edebilir ne dünyanın en akılsızları buna kalkışabilir lakin bir şey var, bir endişe yaymak. O endişeyle insanları ‘Evet, açsın, fakirsin, işsizsin lakin tehlike büyük. İsrail saldıracak. Beni desteklemelisin.’ demekse hesap, işte bu parti bu numarayı yutmaz. Geçmişte yaptığı oyunlara gelmez. O yüzden yarın Meclise çağırdık. ‘Kapalı oturum yap.’ dedik. Kendi gelmiyor. Gelmeli, gelmeliydi. Bakanları geliyor, gelsinler. Yarınki oturumun 10 yıl saklılığı var. Yarın, bize İsrail saldırısının kapıda olduğunu, bir sonraki maksadın Türkiye olduğunu anlatırlarsa gereğini yaparız, susarız. Bildiklerinizi bize anlatın.
Havanda su dövüp, ‘Tehlike var, olabilir’ deyip, bu Meclis kürsüsünden Cumhurbaşkanı ağzıyla söylenen lafın altını tane tane doldurmazlarsa evet, oturum bilinmeyen, söyleneni söyleyemem ancak söylenmeyeni ifşa ederim. Kimse bizi İsrail tehdidiyle korkutup, televizyonlarda savaş konuşturup, yoksulluğu, emekliyi, taban ücretliyi, depremzedeyi, çiftçiyi, emekçiyi konuşmamamızı beklemesin. Bunun hesabını çok ağır sorarız.”
Özel, teğmenlerin kılıçlarla yemin etmesine değinerek, “Hani bizim teğmenler kılıç çekti ya, yıllardır yaptığı işi yaptı, ‘Mustafa Kemal’in askeriyiz.’ dedi ya. Tayyip Bey, onlara ceza verecekmiş. Ne desinler kardeşim? ‘Trikopis’in askeriyiz mi’ desinler?. Gazi Mustafa Kemal’in askeri onlar. Teğmenlerin de ardındayız, hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz.” diye konuştu.
