CHP Genel Lider Özgür Özel başkanlığında Füsun Sayek Sıhhat ve Eğitim Geliştirme Derneği’ne ilişkin Arsuz Ömür Merkezi’ndeki bir konteynerde düzenlenen MYK toplantısı sürürken, CHP Sözcüsü Deniz Yücel basın açıklaması yaptı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat sarsıntılarında bir daha hiçbir şeyin eskisi üzere olmayacağı facia yaşadıklarını kaydeden Yücel, Bu felakette 50 binin üzerinde vatandaşımızı kaybettik. Hepsine bir sefer daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Facianın üzerinden geçen 20 ayın sonunda Hatay’da hala enkazlardan geriye kalan yıkık sokaklarda büyük bir hayat çabası verildiğini, evsiz kalan yüz binlerce vatandaşımızın çadırlarda, konteynerlerde yaşadığını üzülerek görüyoruz. Emin olun ki gördüklerimiz duyduklarımız karşısında içimizdeki öfke ve acı daha da büyüyor. Hala barınma ve besin üzere temel gereksinimler dahi karşılanamıyor dedi.
‘SON 22 YILDA BAYANA KARŞI ŞİDDET İNANILMAZ BİR DÜZEYE ÇIKMIŞ DURUMDA’
Kadın cinayetlerine değinen Yücel, Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun bilgilerine nazaran; eylül ayında 34 bayan cinayeti yaşandı. Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu’nun 2024 yılı bayan cinayetleri raporuna nazaran ise 1 Ocak- 31 Ağustos tarihleri ortasında en az 280 bayan katledildi. Derneklerin isimleri değişiyor lakin sayılar azalmıyor. Yıllar evvel canice katledilen gencecik kızımızın katilinin mezarının açılması ve kuşkular uyandırması, 9 yaşındaki Narin’in katilinin hala bulunamayışı ve bu sefer aileden gelen bir kötülük ve bunun yasını tutan 85 milyon vatandaşımız. Unutulur şeyler değil. Unutmayı aklımızdan dahi geçirmiyor, unutmayacağız da unutturmayacağız da diye konuştu. İSTANBUL MUKAVELESİ’NİN KALDIRILMASINA TEPKİ
İstanbul Sözleşmesi’ne ait de Yücel, Bayan Kolları Genel Liderimiz ve Osmaniye Milletvekilimiz Asu Kaya, geçtiğimiz günlerde toplumun bu kanayan bir yarası haline gelmiş olan bayan cinayetleri ve bayana karşı şiddete tahlil üretilmesi için İstanbul Sözleşmesi’ne dönüşüm sağlanması için tüm siyasi partilere, tüm siyasi partilerin bayan kollarına bir davet yaptı. Bu sıkıntı, siyasi partilerin bir ortaya gelerek ortak bir mutabakatla bayana karşı şiddetin, bayana karşı, bayan cinayetlerini tahlil üretebilecekleri bir bahis. Fakat birinci imzacısı olmasına karşın ve İstanbul’da imzalanması hasebiyle İstanbul Mukavelesi ismini alan mukaveleden, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayıyla yürürlüğe girmiş olan bir kontrattan bir gece yarısı kararnamesiyle tek adam zihniyetiyle çıkılması ve İstanbul Mukavelesi’nin yürürlükten kaldırılması işte tam da bu yaşadığımız bayana karşı şiddetin ve bayan cinayetlerinin bir numaralı sorumlusudur. Ayşenur Halil, İkbal Uzuner gencecik, 19 yaşlarında hayatını kaybeden iki yavrumuza Allah’tan rahmet, yakınlarına, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum sözlerini kullandı.
‘YENİ ANAYASA YAPMAKTAN BAHSEDİYORLAR’
Can Atalay’ın cezaevinde olduğunu hatırlatan Yücel, 76 bin Hataylı vatandaşımızın oylarıyla milletvekili seçilen ve şu anda milletvekilliğinin düşürülmesine ait sürecin yok kararında olduğu ve şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasama faaliyetine katılması gerektiği Anayasa Mahkemesi kararıyla tespit edilen Can Atalay cezaevinde. Anayasanın 153’üncü hususuna nazaran Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme, yargı organları, idari makamlarını ve gerçek ve hukukî bireyler açısından bağlayıcı. Anayasa Mahkemesi kararları herkesi bağlıyor lakin Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi bağlamıyor. Artık de anayasayı tanımayan, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan bu anlayış yeni anayasa yapmaktan bahsediyor. Sayın Erdoğan, sen istediğin kadar herkesin fikrine açık, hiçbir ferdin özgürlüğünü kısıtlamadan üzere süslü cümleler kur. Gerçek hedefinin sana uygun bir anayasa yazmak olduğunu hepimiz biliyoruz. O yüzden bu milletin artık bu masallara karnı tok. Biz de anayasayı tanımayan bu anlayışla masaya oturmayacağımızın bir defa daha altını çiziyoruz dedi.
‘ÖĞRETMENİN VE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ ONURUNUN YANINDAYIZ’
Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun Meclis’in açılması ile çabucak gündeme alındığını hatırlatan Deniz, Bu kanuna ait tavrımız başından beri geri çekilmesi ve kanunlaşmaması tarafında. Sendikaların ve eğitimcilerin de haklı reaksiyonlarının tesiriyle 23’üncü geçirilmemesi açıkçası bizleri umutlandırmış. Geç de olsa yanlıştan döndüler diye düşünürken AK Parti yeniden şaşırtmadı. İsminde öğretmen olan ancak içeriğinde öğretmenlerin haklarını ve taleplerini karşılamayan tam da AK Parti iktidarının mahsulü bir kanundan kelam ediyoruz. Meslek uygulamasıyla öğretmenlik mesleğini, öğretmen, uzman öğretmen ve baş öğretmen olmak üzere ayrıştırıyorlar. Uzman öğretmenlik unvanı için en az 10 yıl öğretmen olarak hizmetinin bulunması, başöğretmenlik unvanı için en az 10 yıl uzman öğretmen olarak hizmetin gerçekleştirilmesi, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını almamış olması ve akademi tarafından verilecek uzman öğretmenlik ve baş öğretmenlik eğitim programlarının tamamlanması gerekecek. Kanunun yalnızca bu kısmı dahi ‘eşit işe eşit ücret’ unsurunu ortadan kaldırıyor ve çalışma barışını bozuyor. Bu kanunun gayesi özetle şudur. Kendilerinden olanı ödüllendiren, kendileri üzere düşünmeyen eğitimcileri ise cezalandıran bir sistem kurmak. Bu düzenlemeyle kurulan Ulusal Eğitim Akademisi’ne de değinmek istiyorum. Öğretmenler Ulusal Eğitim Akademisi tarafından verilecek 4 periyotluk bir hazırlık eğitimine tabi tutulacak ve bu eğitimi muvaffakiyetle tamamlayanlar kontratlı öğretmen olarak atanacak. Sanki öğretmenler eğitim fakültelerinden mezun olup, eğitimci unvanı almamışlar üzere üstüne bir de KPSS’ye girip KPSS imtihanını kazanıp atanmamışlar üzere, aldıkları eğitimler yetersizmiş üzere öğretmenlerimizin kelamda eğitime tabi tutulması kabul edilemez. Bu düzenlemeye karşı sonuna kadar, son ana kadar direnişimizi sürdüreceğiz. Bu düzenlemenin karşısında öğretmenin ve öğretmenlik mesleği onurunun yanındayız diye konuştu.
‘DERS SAATLERİ AZ, İÇERİLERİ ZAYIFLATILDI’
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i eleştiren Deniz Yücel, Çocuklarımız için güzel ve gerçek olan, gerçek adımlar atan herkesin karşısında olduğunu bir kere daha gösterdin. Senin kaygının halkın vergileriyle oluşan bu bütçeyle tarikat ve cemaatleri fonlamak, tarikat ve cemaatleri palazlandırmak. Parti sloganı üzere ismiyle, öğretmeninden müdürüne, öğrencisinden velisine kadar herkese dayattığınınız ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ denilen ucube sistemle eğitimin içini boşaltınız. Ders saatleri az. İçerikleri zayıflatıldı. Üstelik de kusurlu. Ulusal Eğitim sistemini nicelik ve nitelik olarak yerlerde sürünür hale getirdiniz. Zira hiçbir vakit önceliğiniz aslında eğitim olmadı. Esasen eğitimi önemsemiş olsaydınız bu kadar saçma beyanlarda da bulunmazdınız dedi.
‘TÜİK YENİDEN BİZİ ŞAŞIRTMADI’
Enflasyon bilgilerine de değinen Yücel, şunları dedi Geçtiğimiz hafta eylül ayı enflasyonu açıklandı. TÜİK tekrar bizi şaşırtmadı. Vatandaşın çarşıda, pazarda, markette, manavda gördüğü enflasyonu değil, AK Parti’nin istediği enflasyonu açıkladılar. ENAK’a nazaran yüzde 88 olan enflasyon, TÜİK’e nazaran yüzde 49’muş. Mehmet Şimşek enflasyonun açıklandığı gün, süslü cümlelerle iktisadın düzgüne gittiğine yönelik açıklamalarda bulundu. Lakin açıklamasında ‘Mutfaktaki yangın hala neden sönmüyor’ sorusunun karşılığı yok. 6 kişilik bir aileyi 12 bin 500 lirayla geçindirmeye çalışan bir emeklinin, üniversite öğrencisi okutan 17 bin 2 liralık minimum ücretlinin de çaresizliğini giderecek tek bir cümle kuramadı Mehmet Şimşek. Eylül ayında eğitim sarfiyatından besine, kiralardan hizmet kesimine kadar her alanda fiyatlar yükseldi. Buna karşın TÜİK, enflasyonun düştüğünü söyledi. Mehmet Şimşek’e ve AK Parti’ye bir defa daha hatırlatmakta yarar var. Siz enflasyonu düşük gösterdikçe enflasyon düşmüyor. Enflasyon sayıları üzerine yaptığınız makyajlama, vatandaşın alım gücünü yükseltmiyor. Açlık sonu 20 bin liraya, yoksulluk hududu 65 bin liraya, bekar bir kişinin ömür maliyeti 25 bin liraya, besin enflasyonu yüzde 60’a dayanmışken, siz kimi kandırdığınızı düşünüyorsunuz. Bilmiyoruz lakin emin olun vatandaş artık sizin bu ekonomi düzeliyor masallarınızı yutmuyor.
‘SİYASETİN KOYU GÖLGESİ, SİNAN ATEŞ’İN NAAŞI ÜZERİNE ÇÖKMÜŞTÜR’
Deniz Yücel, Sinan Ateş cinayetine ait de Bizim için ve milletin vicdanında bu dava sonuçlanmış değildir. Acılı aile, oğullarının gerçek katillerinin ceza almadığını bilmeleri yetmezmiş üzere bir de duruşma çıkışında taarruza uğradı. Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde kararın açıklanması öncesinde verilen ortada yaşanan gerginlik, fiziki müdahaleye, fiziki taarruza kadar vardı. Siyasetin koyu gölgesi, Sinan Ateş’in naaşı üzerine çökmüştür. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu olayın başından bu yana adaletin tecelli etmesi istikametindeki net tutumumuzdan bir milim bile sapmadık. Tutumumuz, mafya sistemine karşı hukuk devletinden yanadır. Hukukun üstünlüğünden yanadır. Tutumumuz, siyasi hesaplara karşı Sinan Ateş’in adalet arayan eşinin ve çocuklarından yanadır. Halimiz üstünlerin hukukundan değil, hukukun üstünlüğünden yanadır. Ama bu dava bizim nezdimizde adaletle sonuçlanmamıştır dedi.
‘İSRAİL’İN HABERSİZ OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR’
‘BİR GÜVENLİK SORUNU VARSA ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Suriye ve İran hudutlarının kapatılması için davet yapan Yücel, Meclis açılış konuşmasında İsrail’in gayesinin Türkiye olduğunu söz eden Erdoğan, neye nazaran bu türlü bir açıklama yaptı bilmiyoruz. Genel liderimizin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin daveti üzerine yarın Dışişleri ve Ulusal Savunma Bakanları, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde meclisi bilgilendirecek. Lakin bu bilgilendirmenin Sayın Erdoğan tarafından yapılması gerekirdi. Yarın yapılacak bu oturumda Erdoğan’ın da bulunması gerekirdi. Ortaya atılan argümanların sahibi Erdoğan, bunun münasebetlerini ve desteklerini açıklaması gereken tekrar Erdoğan’dır. Türkiye ile ilgili bir güvenlik sorunu bir güvenlik sıkıntısı varsa üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Fakat olmayan bir tehdidi ya da hiçbir desteğini, münasebetlerini açıklamadan bir tehdit varmış üzere gösterip siyaseten güç kaybetmeye, ivme kaybetmeye başlayan Erdoğan’ın bu tezlerle gerisinde insan toplaması, kitleleri toplaması ve kendine iç siyasette bir güç devşirmeye çalışmasına da müsaade vermeyiz. 31 Mart 2024 mahallî seçimlerinden evvel tekraren Erdoğan’ın Filistin problemini mahallî seçim materyali haline getireceğini açıklamıştık. Gerçekten 1 Ocak sabahına Hamas mitingiyle uyandık, Filistin mitingiyle uyandık. ve lokal seçim meydanlarında İsrail’den diğer bir şey konuşmayan Erdoğan, yeniden bunun birebirini yapmaya kalkarsa biz de 81 ili gezer, Erdoğan’ı milletimize şikayet ederiz dedi.Basın açıklamasında kısa bir müddet sonra MYK toplantısı tamamlandı. MYK üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile beraberindekiler, çeşitli ziyaretler yapmak üzere İskenderun’a hareket etti.
