Hatay‘da sarsıntıda vefat eden kardeşinden kalan mirasa sahip çıkan Hülya Çıtak, 500 bin dolarlık borç senediyle birlikte mevzuyu yargıya taşıdı. Argümanlara nazaran kardeşinden kalan 300 milyon TL’lik mirasa sahip çıkmak isteyen Çıtak, geçersiz olduğunu düşündüğü senedin iptal edilmesini istiyor.
Asrın felaketinde yıkıma uğrayan Hatay’da yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Sarsıntının vurduğu Hatay’da her konutta zelzele acısı var. Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde yaşayan Hülya Çıtak, diğer kentte yaşamasına karşın sarsıntı acısını yaşayanlardan birisiydi. Çıtak’ın annesi ve 3 erkek kardeşi, Antakya ilçesi Ürgenpaşa Mahallesi’nde zelzeleye yakalanarak hayatlarını kaybetti. Zelzelede ölen ve Çıtak’ın kardeşi olan Abdullah Bayır’ın 300 milyon TL’lik mirası olduğu öğrenildi. Müteahhit olan Bayır’ın 300 milyon TL’lik mirası, sarsıntı sonrası hayatta kalan eşi ve kardeşlerine kaldı. Kardeşinin mirasına sahip çıkan Çıtak, sarsıntının akabinde kardeşi tarafından imzalandığı argüman edilen 500 bin dolarlık senet karşısında neye uğradığını şaşırdı. 500 bin dolarlık borç senedin icraya koyulmasıyla Çıtak’ın, bütün mal varlığına ve banka hesaplarına haciz koyuldu. Senetteki imzanın Bayır’a ilişkin olmadığını ve senedin zelzelenin akabinde şuurlu olarak düzenlendiğini düşünen Çıtak, üvey kardeşinin çocukları hakkında mahkemeye hata duyurusunda bulunarak dava açtı. Davanın birinci duruşması 28 Mart’ta görülürken, 500 bin dolarlık borç senedindeki imzanın ölen Abdullah Bayır’a ilişkin olmadığı anlaşıldı. 500 bin dolarlık borç senedinin geçersiz olduğu anlaşılırken karar duruşması 30 Mayıs’ta görülecek.
“500 bin dolarlık borç senedinin geçersiz olduğuna inandığımız için hukuksal süreçlere başladık”
500 bin dolarlık borç senedinin uydurma olduğunu ve bu senet nedeniyle mal varlığına haciz koyulduğunu söz eden Hülya Çıtak, “3 kardeşimin vefat etti ve 9 yeğenim göçük altında kaldılar. Kardeşim Abdullah Bayır müteahhitlik yapıyordu. Kardeşim 4 evladıyla birlikte vefat etti. Kalan 300 milyon TL’lik mirasın farkında değildik. Kardeşimin mal varlığını bilmiyordum. Kardeşimin durumu düzgündü fakat mirasını bilmiyordum. Üvey kardeşimin çocukları miras olayını biliyorlardı. Üvey kardeşimin çocukları, öbür kardeşlerimi korkutarak reddi mirasa zorladılar. O denli olunca bizde neden bu türlü yapılıyor dedik. Biz acımızı ve kederimizi yaşamadan kapımıza 500 bin dolarlık borç senedi geldi. Eşimle birlikte borç senedini gördüğümüzde geçersiz olduğunu anladık. Kardeşlerim senedi gördüklerinde inanıp reddi miras yaptılar. Avukatımıza gidip senedin düzmece olduğunu anladıktan sonra türel süreçlere başladık. Acımızı yaşamadan ve hazmedemeden miras sıkıntısına düştüler. Bankadaki hesaplarıma ne var ne yok haciz koydular. Ben 13 can kaybettim, her şey para değil, biraz vicdan gerekiyor” dedi.
“Uzman raporunda 500 bin dolarlık borç senetteki imzanın uydurma olduğu tespit edildi”
Bir sonraki duruşmanın 30 Mayıs’a ertelendiğini söyleyen Avukat Mustafa Demir, “Bizim mahkeme belgemizde celp edilmiş uzman raporu var. Uzman raporunda takibi olan 500 bin dolarlık borç senetteki imzanın Abdullah Bayır’a ilişkin olmadığı tespit edilmişti. Raporlardaki kıymetlendirme ve incelemelerdeki eksiklikler gözeterek mahkeme belgenin İsimli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verdi” tabirlerini kullandı. – HATAY