HABER: FATİH ÖZKILINÇ, GÜLARA SUBAŞI
KAMERA: KERİM UĞUR, ÖZGÜR ŞENGÜL
(SOMA)- Soma Madenci Heykeli önünde düzenlenen anma merasiminde, cezaevinde tutuklu bulunan Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın mektubu okundu. Atalay mektubunda “Soma ile başlayan yol, Aladağ’dan, Sakarya’ Hendek’e, Çorlu’ya sırf ölmüşlerimiz için değil gelecek nesillerimiz için de yurttaşın canını, hakkını en yüksele, hak ettiği mertebeye çıkarma uğraşıdır. Soma’dan Türkiye’nin geleceğine aydınlık bir yol açıldı. Bu yolun açık kalması için her hal ve kaidede her birimiz ve hepimiz sorumluyuz ve sorumluluğumuzun farkındayız” tabirlerini kullandı.
Cumhuriyet tarihine en büyük maden felaketlerinden biri olarak geçen, 13 Mayıs 2014’te Manisa’nın Soma ilçesinde Eynez ocağında meydana gelen faciada ömrünü yitiren maden çalışanları anılıyor. Facianın 10’uncu yılında Soma Madenci Heykeli önünde düzenlenen anma merasiminde cezaevinde tutuklu bulunan Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın mektubu okundu.
“İŞÇİNİN CANI BEDELSİZ GÖRÜLÜYOR”
Atalay mektubunda şu sözlere yer verdi:
“Bundan tam 10 yıl evvel 301 maden çalışanı Soma ‘da öldü. O günlerde ana rahmine düşen bebekler Soma’da babalarını hiç göremeden 10 yaşına geldiler. Ülkemizin öteki kentlerinde 10 yaşında olan çocuklar ise artık 20’li yaşlarındalar. İçine doğdukları teknolojik gelişmeler Soma’da ya da bir diğer madende 301 emekçinin vefatının engellenememiş olduğuna onları inandıramaz. Emekçinin canının kolay bir denetim aletinin maliyetinden daha bedelsiz görüldüğü, ‘daha daha’ sistemi ile ihaleyi alan şirketin personelleri vakitle yarıştırdığı ya da ‘ısınma’ vb. işaretlere karşın üretime orta verilmesinin imkansız kılındığını anlatarak ikna edemeyeceğimiz biliniyor.
Soma maden katliamının 10. yıldönümünde ben öncelikle bu yolun baş emektarları; o eşlere, o kardeşlere, o annelere babalara, oğullar ve kızlara seslenmek istiyorum; buradan Silivri’den bir defa daha o emektarlara, o cefakarlara teşekkür etmeyi vazife biliyorum. Elmas teyzeye, Gülfidan ablaya, Gülten’e, Şaban dayıya, Şerafettin amcaya, Senem neneme, Seniha anneye, merhum Ali dedeye, Seher anne ve İsmail amcaya, Ergül kardeşime, Durmuş amcaya, Aliye kardeşime, Bayram dayıya, Havva anneye, Salih dedeye, Hüseyin amcaya, Davut amcaya, Menekşe anneye, Vesile kardeşime, Betül ve Furkan’a, Nermin ve Berkan’a, Umut’a, Hakan ve Efe’ye selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum. İnadımızın ve kararlılığımızın azalmayacağının bilinmesini istiyorum.
“ADALET UĞRAŞI HALA GÜNCEL”
Peki 2014’te Soma’da ne farklıydı da ortadan geçen 10 koca yıla rağmen 301 personel için verilen adalet gayreti hala bu derece aktüel? Soma, Seyahat’in toplumsal tesiri hala dipdiriyken oldu. Çalışanın hakkı hukuku yalnızca bizim mahallelerde değil toplumsal formasyonun tam da merkezinde yankılandı. Tüm Türkiye’nin gözü kulağı buradaydı, nabzı burada attı. Bu toplumsal iklim içinde avukatlar atak davrandı doğrudur. Beraberinde bir avuç hak savunucusu ile birlikte emek ve demokrasi güçlerinin uğraşları da kıymetliydi. Yokluklar içinde gecelerini gündüzlerine katarak adalet gayretini köy köy, gün gün örgütlediler. Soma’nın kime oy verdiği üzere anlamsız tartışmalara kulaklarını tıkayıp kendi kurtuluşlarının, memleketin feraha çıkışının lakin personel sınıfımızın hakkının teslimi ile mümkün olduğunu bilerek ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
“CHP GENEL BAŞKANI ÖZEL DE HEP ‘ADALET’ DEDİ”
Belki bütün muhalefet partilerinin gündemine girdi Soma… Lakin bu bir avuç insan içindeki bir milletvekilini ayrıyeten anmak isterim. Bu milletvekili sağdan soldan fısıldananlara kulağını tıkadı, elinin ucuyla tutabilecekken dört elle dayanak oldu adalet isteyen ailelere… Biz avukatlara yoldaş oldu ‘özel’ bir çabayla… Evet CHP Genel Başkanı Özgür Özel de daima adalet dedi. Evet ve aileler 301 personel, eşti, kardeşti, evlattı ve babaydı… 301 emekçinin eşleri, kardeşleri, anneleri, babaları, oğulları ve kızları her şeye karşın, hiçbir şeye boyun eğmeden yalnızca ölmüşleri için değil gelecek nesillerimiz için de adalet dediler. Ve eksiği ve gediği ile onca palavraya dolana oyuna baskıya tehdide karşın o ‘içtihat’ ile yeni bir yol açıldı personel sınıfımızın ve tüm yurttaşlarımızın önünde…
“AYDINLIK YOL AÇILDI”
Soma ile başlayan yol, Aladağ’dan, Sakarya’ Hendek’e, Çorlu’ya sırf ölmüşlerimiz için değil gelecek nesillerimiz için de yurttaşın canını, hakkını en yüksele, hak ettiği mertebeye çıkarma çabasıdır. Soma’dan Türkiye’nin geleceğine aydınlık bir yol açıldı. Bu yolun açık kalması için her hal ve koşulda her birimiz ve hepimiz sorumluyuz ve sorumluluğumuzun farkındayız. Bu yolu açan tüm emektarlara sonsuz teşekkürler… Silivri’den selamlar.”
