Tip-1 diyabet hastası çocuklar için örnek bir davranışa imza atan hayırsever iş insanı, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi‘nde ve zelzele bölgesi olan Hatay’da Tip-1 diyabet tanısı ile tedavi gören çocuklara 1 yıllık sensör bağışında bulundu.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi‘nde ve zelzele bölgesi olan Hatay’da Tip-1 diyabet tanısı ile tedavi gören ve maddi durumu güzel olmayan çocuklara 1 yıllık sensör bağışında bulundu. Bu manalı bağışı çocuklara ve ailelerine takdim etmek emeliyle bağış merasimi düzenlendi. Prof. Dr. Asaf Ataseven Ek Hizmet Binası’nda bulunan toplantı salonunda düzenlenen bağış merasimine, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Prof. Dr. Hakan Gündüz, çocuk endokrinoloji kısmında misyon yapan tabipler ile diyabet tedavisi gören çocuklar ve aileleri katıldı. Merasimde, sensörlerin nasıl kullanılacağı anlatıldı.
“Sürekli ölçüm yapmak önemli travmalar oluşturabiliyor”
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinoloji ve Diyabetoloji Kısmı Lideri Prof. Dr. Belma Haliloğlu, “Diyabetli çocuklarda kan şekeri ölçümü çok değerli. Günde en az 10-12 sefer kan şekeri ölçümü gerekiyor. Hatta kan şekeri düşüklüğü ve yüksekliği durumlarında çok daha fazla ölçüm yapmak gerekiyor. Bu mevzuda hem çocuklar hem de aileler için önemli travma oluşturabiliyor. Hem uyku kalitelerini hem de çocuklarla ilgileri açısından sensörler bu bahiste çok kıymetli. Her 5 dakikada bir kan şekeri ölçümü yapıyor. Cilt altında, çocuklar hiç bunu hissetmiyorlar ve bu ölçümler sayesinde kan şekerleri ne vakit yükselip ne vakit düşüyor evvelden görüp ona nazaran müdahale edebiliyorlar. Bilhassa gece uykuları aileleri için çok daha yeterli durumda oluyor” dedi.
“Diyabetlilerin hayatına dokunan en değerli keşiflerden biri”
Sensörlerin şeker düşüklüğü ve şeker yüksekliği durumunda alarm verdiğini kaydeden Haliloğlu, “Hem çocukların parmak ucu kan şekeri ölçümünün engellemesi ve ortadan kaldırması hem de uzun vadede şeker düşüklüğü ve yüksekliğini evvelden müdahale edebildikleri için de çok daha uygun bir metabolik denetim sağlanmalarına yardımcı oluyor. Aslında tüm otoriteler tarafından da insülinin keşfinden sonra tip1 diyabetlilerin hayatına en fazla dokunan en kıymetli icatlardan biri olarak bedellendiriliyor sensörler. Maalesef maddi durumu olmayan ailelerimiz bunu alamadığı için hayırsever bir iş adamı tarafından kliniğimize 20 hastanın 1 yıllık kullanacağı kadar sensör bağışı yapıldı. Ayrıyeten yaklaşık 10 hastaya da zelzele bölgesi Hatay’da sensörleri verilecek. Alışılmış ki gönlümüzden geçen onun SGK tarafından karşılanması ve bütün çocuklarımızın bu sensörü kullanma avantajına ulaşabilmesi. Bu hususta kıymetli adımlar bekliyoruz” sözlerini kullandı.
“Rahat uyku uyuyabileceğiz”
Çocuğu diyabet hastası olan Seyfullah İmzaoğlu, “Biz sensörü daha evvelce araştırmıştık lakin bütçemiz el vermedi. Hastaneden aradılar, ‘sensör takılacak, yapalım mı’ dediler. Biz de kabul ettik. Allah razı olsun bağışçımızdan. Daima ölçüm yapıyorduk, ben işe gittiğim vakit eşim ilgileniyordu, daha çok geceleri kalkıyordu. Daima ölçüm yapmak zorundaydık. Şu an otomatik bağlandı, çocuğum da biz de rahat uyku uyuyabileceğiz. Çok teşekkür ederiz, Allah razı olsun” dedi. Bayram Şahin isimli bir vatandaş ise, “Çocuğumuz bilhassa küçük olduğu için geceleri takip etmekte zorluk çekiyorduk. Daima ağlıyordu, yapmak istemiyordu. Natürel anlatmak da sıkıntı, her gün kan alıyoruz. O manada çok kolaylaştırıcı oldu. Bu bağış için bağışçımıza ve hastanemize çok teşekkür ederiz” diye konuştu. – İSTANBUL