Hatay‘da 6 Şubat 2023’teki birinci sarsıntıda yıkılan binanın enkazından 149 saat sonra kurtarılan Mustafa Esmergil, kesilen bacağının yerine yapılan protezle Adana‘daki konteyner kentte yaşıyor.
Hatay‘ın merkez Antakya ilçesi Akevler Mahallesi’nde Mustafa Esmergil’in (36) ailesiyle yaşadığı 6 katlı Mutlular Apartmanı birinci sarsıntıda yıkıldı.
Apartmanın 1. katında oturan aile, enkaz altında kaldı.
Mustafa Esmergil, zelzelenin üzerinden geçen 149. saatte takımlarca kurtarıldı.
Birlikte yaşadığı anne ve babası ise apartmanın enkazında ömrünü yitirdi.
Esmergil’in Kurtuluş Caddesi’ndeki bir binada yaşayan ablası da sarsıntıda hayatını kaybetti.
Afetin akabinde Adana‘da tedaviye alınan Esmergil’in molozların altında kalan sağ bacağı kesildi, yerine protez takıldı.
Esmergil, hastanede geçirdiği yaklaşık 1 yıllık tedavi sürecinin akabinde Adana‘da konteyner kente yerleşti.
“Enkazda geçirdiğim 6 günde akıl ve böbrek sıhhatimi muhafazaya değer verdim”
Mustafa Esmergil, AA muhabirine, sarsıntının kendisini ruhsal olarak çok etkilediğini söyledi.
Annesinin MS hastası olması sebebiyle masörlük eğitimi aldığını ve bu eğitim sayesinde geçmişte Antalya etrafındaki otellerde çalıştığını anlatan Esmergil, Kovid-19 periyodunda bakımının zorlaşması ve babasının da ameliyatı sebebiyle Hatay’a döndüğünü söz etti.
Esmergil, zelzele gecesi lavaboya gitmek için uyandığını lisana getirerek şöyle konuştu:
“Ben ayağa kalktığımda telefonumun saati 04.16’yı gösteriyordu. Sarsıntı olmaya başladı, 10-15 saniye sonra durur diye düşündüm lakin durmadı. Annemin yanına gitmeye çalıştım. Odasının önüne geldiğimde ayağım enkaz altında kaldı ve yere düştüm. Mani durumum ayaklarımın üstünde olduğu için tahminen ayaklarımı kurtarsam kendimi bir formda yavaş yavaş kurtarabilecek durumda olabilirdim. Büyük ihtimalle öğle olan sarsıntıda ayağımın üzerine bir şey daha düştü. Onun düşmesiyle birlikte benim üçgen alanım daha çok çoğaldı, hava alabileceğim alanım açıldı.”
Enkaz altında vakit geçtikçe ümidini yitirdiğini anlatan Esmergil, “Babam çabucak gerime düşmüş. Yalnızca 3-5 saniye göz göze gelebildik. Annemin yüzünü zelzele esnasında hiç görmedim. Bir orta elimi geriye doğruyu attım. Elime eşofmanı geldi, sıkmaya çalıştım. ‘Baba, baba uyan ben buradayım, beni duyuyor musun?’ diye seslendim. Vefat mı etmişti, etmek üzere miydi bilmiyorum. Enkazda geçirdiğim 6 günde akıl ve böbrek sıhhatimi muhafazaya değer verdim. Böbreklerimin hareket edebilmesi için enkaz altında idrarımı yapmaya çalıştım.” sözlerini kullandı.
Babasıyla “lahana turşusu” anısı
Esmergil, arama kurtarma takımlarının enkazdaki davetine tüm gücüyle bağırmaya çalışarak karşılık verdiğini, şuurunu açık tutmak için grupların de kendisini konuşturduğunu belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Biri Karadenizli bir kardeşimizdi. Konuşurken laf lafı açtı, lahanaya geldi. Sarsıntıdan 10 gün evvel merhum babama sevdiği için lahana turşusu yapmıştım, ‘yan tarafta, çıkartın da daima birlikte yiyelim’ dedim. O gün bugündür lahana turşusu yiyemiyorum. Çıktıktan sonra yavaş yavaş ambulansa giderken etraftaki beşerler alkışlamak istedi. O an sessizlik istendiğini duydum. Bunun sebebi benim travma geçirme ihtimalimin olmasıymış. Ambulansa bindikten sonra Sahra Hastanesi’ne götürüldüm. Hastanede ‘Anne ve babam yaşıyor mu?’ diye sordum. Ben onların öldüğünü çok güzel biliyordum lakin bir umut sordum.”
Helikopterle Adana Kent Eğitim Araştırma Hastanesine sevk edilmesinin akabinde bacağının kesilmek zorunda kaldığını söz eden Esmergil, yaklaşık 1 yıl süren tedavi sürecinin akabinde konteyner kente yerleştiğini lisana getirdi.
Adana’da yaşamaktan ötürü memnun olduğunu belirten Esmergil, kentteki tedavisinin sürdüğünü ve şimdi Hatay’a dönmek istemediğini kaydetti.