Depremzede çiftin aşk baklavası…Evlerinin bir odasını imalathaneye çevirdiler
Depremin akabinde konutunun odasını imalathaneye çeviren Ayşegül Kısa: “Ben sarsıntıdan sonra başladım ve yine hayata tutunmaya çalışıyoruz”
Mehmet Kısa: “Eşimle birebir yerde çalışacağım hiç aklıma gelmezdi”
Antakya ilçesi Mansurlu Mahallesi’nde yaşayan 34 yaşındaki Mehmet Kısa, küçük yaşlarda öğrendiği baklava ustalığını 15 yıldır sürdürmeye devam ediyor. Asrın felaketinde Antakya ilçesinde bulunan imalathanesi yıkılan Mehmet Kısa, Mansurlu Mahallesi’ndeki meskeninin bir odasını imalathaneye çevirdi. Baklava ustası, vakitle 3 çocuğunun annesi olan 30 yaşındaki Ayşegül Kısa’ya da baklava yapmayı öğretti. Zelzeleden sonra baklava yapmayı öğrenen Ayşegül Kısa, kocasından aldığı eğitimle kısa müddette profesyonel baklava ustası oldu. Depremzede çiftin sevgi ile yaptığı baklavalar, müşterileri tarafından tam not alırken vakitle eserlere olan talep artmaya devam etti. Kullandıkları eserlerin kalitesi ve piyasaya oranla ucuz fiyatlarıyla tercih edilen depremzede çiftin aşk baklavaları ailenin geçim kaynağı oldu. Hatay’ın bir çok noktasından sipariş alan Kısa çifti; fıstıklı, cevizli, sarma, midye ve öbür çeşit baklavaların kilogram fiyatını 150 TL ile 400 TL ortasında satışa sunuyor.
“Burası benim meskenim ve bir odasını imalathaneye çevirdik”
İşini severek yaptığını lisana getiren Ayşegül Kısa, herkesin baklava tüketebilmesi için fiyatları düşük tuttuklarını belirterek “Burası benim meskenim ve bir odasını imalathaneye çevirdik. İşimiz çok hoş gidiyor ve memnuniyet aldıkça işimizi daha da severek yapıyoruz. Günlük ve taze eserler çıkarmaya çalışıyoruz. Fıstıklı, cevizli sarma, midye ve siparişe nazaran sunum yapıyoruz. Cevizli baklavamız kilosu 150 TL, fıstıklı baklavamız 200 TL, tereyağlı baklava 400 TL olarak fiyatlarımız var. Biz kira vermiyoruz. Konutumuzun kendi odası olduğundan ve herkesin alabilmesini istediğimiz için fiyatları daha uygun tutmaya çalışıyoruz” dedi.
“Ben zelzeleden sonra başladım ve yine hayata tutunmaya çalışıyoruz”
Evinin hem ömür alanı hem de işyeri olduğunu tabir eden Ayşegül Kısa, “Evimde olduğu için çocuklarıma bakmak sıkıntı olmuyor. Aslında bu türlü daha kolay oluyor. Konutumda olduğu için her şeye daha çabuk yetişebiliyorum. Konutumun bir odası iş yerim başka odaları hayat alanım oldu. Baklava yapmayı birinci başlarda zorlandım lakin artık eşim yaptığımı beğeniyor. El ele verdikten sonra her şeyin olabileceğini inandığım için birbirimizi destekliyoruz. Desteklediğimiz için her türlü zorluğun üstesinden geliyoruz. İşimi yapıyorum, evimdeyim, aileme yetişiyorum, özel hayatıma devam ederken de kendimi geliştiriyorum. Ben sarsıntıdan sonra başladım. Zelzeleden sonra yine hayata tutunmaya çalışıyoruz” halinde konuştu.
“Eşimle birebir yerde çalışacağım hiç aklıma gelmezdi”
15 yıl evvel öğrendiği mesleğinde artık eşiyle birlikte çalışan Mehmet Kısa, eşinin kısa müddette usta olduğunu belirterek “15 yıldır baklava ve pastane işleriyle uğraşıyorum. Zelzeleden evvel imalathane dükkanımda toptan satış yapıyordum. Sarsıntıdan hepsi yıkıldı. Artık ufak bir yer açtım ve eşime de öğrettim. Eşimle bir arada konutumuzda çalışmaya devam ediyoruz. Eşimle çalışmak hoş gidiyor. Eşimle birebir yerde çalışacağım hiç aklıma gelmezdi. İşi çok düzgün öğreniyor ve daha evvelce öğretmediğim için pişman oldum. Kendi konutumun bir odasını imalathaneye çevirdim. Bu halde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
